Boşanma davalarının en önemli ispat aracı tanıklardır. Boşanma davalarında akli melekeleri yerinde olan herkes dinlenebileceği gibi bilinenin aksine tarafların alt ve üstsoyları da dinlenebilir. Boşanma davalarında tarafların aralarında geçen hadiseleri, geçimsizliklerini görgüye dayalı olarak bilen tanıkların beyanlarına itibar edilir, ancak tarafların yaşamlarını bilmeyen, aynı evin içinde yaşananlara şahit olmayıp da tarafların beyanı ile duyuma dayalı ifade veren kişilerin tanıklıkların bir değeri yoktur. Mahkemede tanıklar yemin ettirilerek dinlenir. Ancak on beş yaşın altındakiler yahut yeminin niteliğini bilemeyecek derecede ayırt etme gücüne sahip olmayanlar yeminsiz dinlenir.
Yalan yere tanıklığın kanunda cezası bulunduğu gibi kanundaki istisnalar dışında tanıklık yapma yasal bir zorunluluktur. Tanıklıktan çekinme nedenlerine gelirsek bunlar genelde kişisel nedenlerdir. Taraflardan birinin nişanlısı, altsoyu, üst soyu, yahut evlilik birliği ortadan kalkmış olsa dahi eşi, evlatlığı yahut koruma altındaki çocuğu tanıklıktan çekinme hakkını haizdir. Tanık sayısı konusunda yasal bir sınılama yoktur ancak mahkeme gösterilen tanıklardan davaya ilişkin yeterli kanaati edinirse tanık sayısını sınırlayabilir. Burada önemli olan tanıkların çokluğu değil, nitelikli tanıklık yapılması yani, tanıklığın bilgiye ve görgüye dayalı olmasıdır.
Originally posted 2018-11-23 13:07:05.